Dil anlatım
Başlıca Edebi sanatlar : 

1. TEŞBİH ( Benzetme): Aralarında ortak yön bulunan iki ayrı kavram veya varlıktan ortak yön bakımından zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesidir. Tam bir teşbihte bir benzeyen, bir kendisine benzetilen, bir benzetme yönü ve bir de benzetme edatı vardır.

Hüseyin,        aslan             gibi                  kuvvetlidir.

benzeyen     benzetilen    benzetme edatı   benzetme yönü

Hüseyin, kuvvet açısından aslana benzetilmiştir.

2. İSTİARE ( Eğretileme): Bir sözü benzerlik ilgisiyle kendi anlamı dışında kullanmaktır. Bir varlığa ya da kavrama kendi adını değil de benzediği veya benzettiğimiz başka bir kavramın adını verme de diyebiliriz. Benzetmeden farkı ise benzetmede benzeyen ve benzetilenin her ikisinin de söylenmesine mukabil istiarede sadece birisi söylenir. İstiarede ise benzeyen veya benzetilenin birisi söylenir.

Aslanlarımız, Almanya 2006 yolunda bir engeli daha aştılar.

Yukarıdaki cümlede benzeyen olan futbolcularımız söylenmemiş, sadece benzetilen olarak aslan sözcüğü söylenmiştir.

a) Açık istiare: Benzeyeni söylenmeyip sadece kendisine benzetilenin olduğu istiaredir. Korkak birisine “tavuk”, ahmak birisine “kaz” denilmesi açık istiare örneğidir.

“Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler batıyor! ”

Yukarıdaki mısrada “güneşler” kelimesi benzetilen unsurdur. Benzetme yapılarak “güneşler” sözcüğü “Türk askeri, Mehmetçik” yerine kullanılmıştır.

b) Kapalı istiare: Benzeyeni söylenip kendisine benzetilenin söylemediği istiaredir. Bunda benzetilenin özellikleri söylenir.

“Ben Ayten’ i düşünürüm, üşümem

Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar”

Yukarıdaki dizelerde benzeyen unsur olarak “Ayten” yemeğe benzetilmiştir. 

3. MECAZIMÜRSEL ( Ad Aktarması, Düz Değişmece): Benzetme amacı güdülmeksizin bir varlığın veya kavramın adını başka bir varlık veya kavram için kullanmaya denir. Kullanılan kelime mecaz anlamda kullanılır ve benzetme olmaz.

“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak”

İstiklâl Marşı’ nın bu dizesinde “al sancak” sözü Türk bayrağı yerine kullanılmıştır. Bayrağın rengi söylenmiş ve kendisi kastedilmiştir.

4. TEŞHİS (Kişileştirme): İnsan dışındaki varlıklara ve kavramlara insanî nitelikler, cansız varlıklara ise canlılık kazandırma sanatıdır.

“Öldüğü gün gök ağlamıştı.”

Ağlamak insana ait bir kavram olmasına rağmen gökyüzüne ağlama özelliği verilerek kişileştirme yapılmıştır. “Gök” kişileştirilen varlıktır.
5. İNTAK (Konuşturma): İnsan dışındaki varlıkları konuşturma sanatıdır. İntak sanatının olması için “doğrudan anlatım”ın olması şarttır. Ayrıca intak sanatının yapıldığı her yerde aynı zamanda teşhis sanatı da vardır
.
7. MÜBALÂĞA (Abartma): Anlatılan şeyi olduğundan çok ya da az gösterme sanatıdır.

“Merkez-hâke atsalar bizi

Küre-i arzı patlatır çıkarız.”

(Dünyanın merkezine atsalar bizi, yer küreyi patlatır çıkarız.)



Facebook beğen
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol